Ingilizlerin Cay Saati Roma'ya Tasindiİspanyol merdivenlerinden iner inmez başınızı hemen sağa çevirirseniz birbirinden ünlü dev İtalyan moda markalarına ait dükkanların ve vitrinlerin arasına sıkışmış küçük sevimli bir dükkan göreceksiniz. Küçük penceresinden Piazza Di Spanga’ya bakan bu küçük bir dükkanın kapısını aralayıp içeri girdiğinizde küçük bir çıngırak sesi size karşılayacak ve ardından pırıl peril beyaz önlükleri ve özel kıyafetleriyle servis yapan güler yüzlü hoş personel size karşılayacak. Piazza Di Spagna‘da yer alan bu kendisi küçük ancak sayısız çay çeşitleriyle oldukça büyük bu geleneksel İngiliz çay evi Babingtons’ın sembolü bir kedi. Bu sevimli siyah kedi dükkandaki hemen hemen her ayrıntısında karşınıza çıkabiliyor. Birbirinden güzel çay kutuları,minik kedi logolu pastalar ve muhtelif çay aksesuarları… Çay dükkanın esas uzmanlık alanı ancak pastane bölümündeki yiyecekler de oldukça zengin. Çay aromalı şekerler ve kurabiyeler küçük kedi figürüyle hem oldukça zevkli hem de oldukça lezzetli. Gümüş ve porselen servis takımlarıyla sunulan bu çayların öyküsü 1893’te başlıyor .O yıllarda sadece eczanelerde satılan ve insanlara şifa vermesi amacıyla üretilen çaylar için bu küçük dükkan, Roma’da iki İngiliz kadın tarafından kuruluyor. Anna Maria Babington ve Isabel Cargill dönemin antik dekorasyonuyla döşedikleri bu küçük dükkanda ziyaretçilerini değişik aromalı çayları denetmeye ve sevdirmeye çalışıyor. Kurulduğu günden bu yana dönemin özgün dekorasyonunu halen koruyan bu karakteristik dükkan çay içmeyi salt çay içmekten öteye gerçek bir ritüele dönüştürüyor. Şehrin modern yaşamının içinde bir vaha gibi olan bu dükkanda dünyanın en iyi çaylarını ve harmanlarını bulabilirsiniz. Çayların yanı sıra yemek ve pastane seçenekleri de oldukça lezzetli..Özellikle pastanesi lezzetinin yanı sıra görsel olarak da oldukça iddialı… Dönemin atmosferini yüzyıla aşkın bir süredir aynı zerafetle koruyan mekanın bugünkü işletmecileri halen ailenin yeni nesi üyeleri. Bu dükkanın özgünlüğünü ve kalitesini koruyan ve halen günümüze kadar başarıyla devam etmesini sağlayan en önemli unsurlardan bir tanesi. Geçen yıllar boyunca başta 1.Dünya Savaşı olmak üzere yaşanan ekonomik buhranlar ve sıkıntılar her yeri olduğu gibi Bangtons’ı da derinden etkilemiş. Özellikle 1920’lerin başında neredeyse kapanma noktasına gelen dükkan başta sahiplerinin ve personelin olmak üzere azimleri sayesinde ayakta kalmayı başarmış. Daha sonra 1930’ların faşizmine karşı yine ayakta durmayı başaran bu küçük işletme, 1939’da İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte daha büyük bir buhrana sürüklenir ve Anna Maria’nın İsviçre’ye taşınması ve Isabel’in de sessiz sakin bir hayat sürme isteğiyle son bulma noktasına gelir. Ancak ,Isabel’in Giuseppe da Pozzo adlı sanatçıyla tanışması ve bu evlilikten doğan kızı Dorothy’nin kararlılığı Babingtons’un yeniden hayat bulmasına ve günümüze kadar gelmesini sağladı. Yaşanan tüm sıkıntıların ardından Babingtons çay odalarının günümüze kadar gelmesi hayal etmek bile sanırım oldukça güçtü. Babingtons’un büyüme ve ünlenme sürecine girmesi 1979’da bir Japon’un Tokyo’da bir şube açılmasını teklif etmesi ve böylece Tokyo’da iki şubenin açılmasıyla birlikte hız kazanır. 1980’lerin sonlarında yaşanan Japon mali krizi markanın Tokyo’daki 20 yıllık macerasına son vermiş. Ancak Roma’daki Isabel’in torunu Rory ve Chiara, Babington’da esin kaynağı olan bu girişimci ruhun günümüzde yaptıkları işlerle halen canlı olduğunu kanıtlamaktadır.
Fiyatları biraz pahalı olmakla beraber ödediğiniz bedelin karşılığını fazlasıyla alacağınız bu tarihi mekanda bir fincan çayın yaklaşık fiyatı 8 ile 16 Euro arasında değişmektedir. Bununla beraber bu zarif dükkandan fazlasıyla mutlu ayrılacağınıza ve en kısa sürede yeniden gelme isteği duyacağınızdan kesinlikle emin olabilirsiniz…
0 Comments
|
Kuresel KuremBen Benim Iste, Sivri Dilli Kaktutus ArchivesCategories |